Film düşük bütçeli ve minimalist olmasına rağmen güçlü temaları ve duygusal tonuyla öne çıkıyor. Wotzek yalnızlığıyla boğuşurken hayalet makineye kaptırdığı şeye tutunma arzusu geliştirir. Karısı Nellie'nin hayaletiyle karşılaşması ona yalnızca geçmişteki mutluluklarını değil aynı zamanda kendi eksikliklerini de hatırlatır. Filmde kullanılan kukla canavar Delitterian, Wozzek'in karşılaştığı ve yalnızlığını paylaşmak zorunda kaldığı son yaratıktır ve Wozzek'le olan karmaşık ilişkisi filme beklenmedik bir duygusal derinlik kazandırır. Hikaye, Skipper'ın insanlığa dair keşiflerini basit ama güçlü bir anlatım diliyle iç içe geçirerek izleyiciye son derece kişisel bir deneyim sunuyor ve yalnız bir günlük olarak öne çıkıyor. Bu filmde kullanılan estetik üslup, klasik bilim kurgu unsurları yerine içsel bir yolculuk izlenimi vererek izleyiciye derin bir yalnızlık duygusu yaşatıyor.