2000'li yılların başındaki gerçek bir hikayeden esinlenen film, inatçı bir annenin yanında yaşayan ve küçük erkek kardeşini özel bir kuruma yerleştirmek zorunda kalan bir gencin hikayesini anlatıyor. Film, Doris Chin'in yarı otobiyografik deneyimlerini anlatıyor. Doris, annesi Christine ve ölmekte olan kardeşi Max ile birlikte yaşıyor. Max'in durumu kötüleşir ve Christine onu özel bir tesise yatırmak zorunda kalır. Doris annesiyle birlikte bu zorlu süreci yaşarken Terry Schiavo'nun ölme hakkı davası gibi önemli olaylara da tanık olur. Bu olay sırasında Doris, eksantrik aktivist Paul Warren ile tanışır ve beklenmedik bir dostluk kurarlar.