1888'de Londra sokaklarını terörize eden ve bugüne kadar çözülemeyen Karındeşen Jack cinayetlerinin hikayesini anlatıyor. Bir yıl sonra cinayetler durmuş gibi görünür ama gazete muhabiri Sebastian Stubb masasına gelen yeni bir Karındeşen mektubuyla karşılaşınca yeniden başlar. Sebastian Stubbe, gazetecilik kariyerindeki diğer skandalları ele alırken, yeni bir cinayetin ardındaki gizemi çözmek için bir kez daha tehlikeli bir soruşturmaya girişir. Bir cinayetin ardından Stubbe'nin soruşturması, katilin geri dönüp dönmediği ya da taklitçi olup olmadığı sorusunu gündeme getirir. Ancak Stubb'un daha derin araştırması gerçeğin beklenenden çok daha karmaşık ve tuhaf olduğunu ortaya çıkarır.