Ahmed, İran ve Afganistan sınırındaki küçük, yoksul bir köyde yaşayan sürgün edilmiş bir öğretmendir. Belucların çoğunlukta olduğu bu köyde, Taliban'ın ele geçirme tehdidinden kaçan bir kaçak Hazara ailesiyle tanışır. Ahmed, toplumunun önyargı ve dogmatizmin hakimiyetinde olduğunu fark etmeye başlar ve bu da onun doğru ve yanlışa bakış açısını kökten değiştirir. Yasak aşkını kurtarmaya karar verir ancak bu kararın herkes için vahim sonuçları olabilir. Köy yaşamının zorluklarına rağmen Ahmed, Hazara ailesinin trajik geçmişine karşı merak ve şefkat duyar.